93 Harbi | |||||||
---|---|---|---|---|---|---|---|
Büyük Doğu Buhranı ve Osmanlı-Rus Savaşları | |||||||
Plevne'de bir çarpışma | |||||||
| |||||||
Taraflar | |||||||
Rus İmparatorluğu Romanya Sırbistan Bulgar Gönüllüler Karadağ Yunanistan Krallığı | |||||||
Komutanlar ve liderler | |||||||
Ahmed Muhtar Paşa Osman Nuri Paşa × Süleyman Paşa Mehmed Ali Paşa Abdülkerim Paşa Ahmed Eyüb Paşa Geranduk Berzeg Paşa |
II. Aleksandr Iosip Gurko İvan Lazarev Mihail Nikolayeviç Nikolay Nikolayeviç Mihail Skobelev Mihail Loris-Melikov I. Carol Kosta Protić I. Nikola | ||||||
Güçler | |||||||
281.000[7] |
Rusya — 737.355 asker[8] | ||||||
Kayıplar | |||||||
30.000 ölü ve 90.000 hastalık sebebiyle ölü[9] |
Rusya — 15.567 savaşta ölü | ||||||
400.000 Türk sivil koalisyon güçleri tarafından öldürüldü ve 500.000-1,5 milyon Türk ve Müslüman yerinden edildi.[12][13] |
93 Harbi ya da 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı (Rusça: Русско-турецкая война, Russko-Turetskaya voyna; 1877-1878), Osmanlı padişahı II. Abdülhamit ve Rus çarı II. Aleksandr döneminde yapılmış olan bir Osmanlı-Rus Savaşı'dır. Rumi takvime göre 1293 yılına denk geldiğinden Osmanlı tarihinde 93 Harbi olarak bilinir. Hem Osmanlı Devleti'nin batı sınırındaki Tuna (Balkan) Cephesi'nde, hem de doğu sınırındaki Kafkas Cephesi'nde savaşılmıştır. Savaşa hazırlıksız yakalanan Osmanlı Devleti, çok ağır bir yenilgi almıştır. Savaşın başlıca sebepleri; Osmanlı Devleti'nde yaşanan azınlık isyanları, Rusya ve Batı Avrupa ülkelerinde, Osmanlı Devleti'nde yaşayan Hristiyanların insan haklarının çiğnendiği konusunda oluşan tek taraflı kamuoyu, Rusya'nın Balkanlardaki genişleme siyaseti, Romanya ve Bulgaristan'ın bağımsızlık istekleri ve Panslavizm akımıdır. Avrupa'nın büyük güçleri savaşı önlemek için İstanbul'da Tersane Konferansı'nı toplamışlar, ancak Osmanlı Devleti'ne yaptıkları taleplerin reddedilmesi üzerine savaş patlak vermiştir.
Yaklaşık 1 yıl süren savaşta Osmanlı orduları, savunma savaşı yapmıştır. Batılı devletler ise tarafsız kalarak, savaşı bitirmek için ara buluculuk yapmıştır. Özellikle Balkanlarda bu olaylar neticesinde etnik temizlikler yaşanmış ve yer yer kıyımlar görülmüştür. Sonunda batıdaki Osmanlı savunma hatlarını kıran Rus ordularının önü açılmış, dirençle karşılaşmadan İstanbul'un eşiğine (Yeşilköy) kadar ilerleyerek Osmanlı Devleti'nin varlığını tehdit etmiş ve bunun sonucunda Osmanlı Devleti Ayastefanos Antlaşmasını imzalamak zorunda kalmıştır. Ancak Batı Avrupa ülkelerinin bu antlaşmanın koşullarından hoşnut kalmamaları sonucu bu antlaşma geçerliliğini yitirmiş ve yeniden imzalanan Berlin Antlaşması ile Osmanlı Devleti, çok fazla toprak kaybetmiş, Balkanlardaki nüfuzunu büyük ölçüde yitirmiştir. Balkanlar'da ve Kafkasya'da sayıları 1 milyonu aşkın Osmanlı vatandaşı mülteci konumuna düşmüş, savaş süresince ve savaştan sonra Anadolu'ya dev göç dalgaları yaşanmıştır. Ayrıca Batum'da yaşayan Müslüman Lazlar ve Gürcüler Osmanlı topraklarına göç etmek zorunda kalmışlardır.