Beyaz Devrim ya da İnkılâb-ı Sefid (Farsça: انقلاب سفید), İran Şahı Muhammed Rıza Pehlevi tarafından 26 Ocak 1963’te başlatılan ve 1979’a kadar süren kapsamlı bir reform hareketidir.[1] Reformlar, barışçıl ve kansız bir devrim olarak tanımlanarak "Beyaz Devrim" adını aldı. Reformların temel amacı, İran’ı modernleştirerek feodal yapıları yıkmak ve ülkenin toplumsal, ekonomik ve politik yapısını yeniden şekillendirmekti.[2] Bu süreç, İran’ın işçi sınıfına yönelik büyük bir servet yeniden dağıtımı ve geleneksel tarıma dayalı toplumsal yapının dönüşümünü hedefleyen geniş kapsamlı politikalar içeriyordu.[3]
Beyaz Devrim’in ilk aşaması, Şah’ın Tahran’daki Ulusal Çiftçiler Kongresi’nde çiftçilere ve kamuoyuna sunduğu altı ana ilkeden oluşuyordu. Bu ilkeler, toprak reformu, devlet fabrikalarının satışı, ulaşım altyapısının geliştirilmesi, kırsal bölgelerde okuryazarlık ve sağlık hizmetlerinin yaygınlaştırılması, kadınlara oy hakkı verilmesi ve sanayiye yönelik teşvik politikalarını kapsıyordu. Reformların uygulanmasıyla, İran’da hızlı bir kentleşme, yüksek ekonomik büyüme oranları ve altyapı yatırımları gerçekleşti. Kişi başına düşen gelirdeki artış ve eğitim seviyesindeki yükselme, İran’ın Orta Doğu’da bölgesel bir güç haline gelmesinin önünü açtı. Bu süreçte, İran halkının yaşam koşullarında gözle görülür iyileşmeler meydana gelirken, aynı zamanda feodal düzenin kalıntıları ortadan kaldırılmaya çalışıldı.[4]
Ekonomik reformlar, büyük ölçüde tarım ve sanayiye odaklanmıştı. Toprak reformu kapsamında, aristokrat toprak sahiplerinin ellerindeki geniş araziler satın alındı ve işçi sınıfına yeniden dağıtıldı. Bununla köylülerin desteklenmesi ve şehirdeki aristokrasi ile bağların zayıflatılması hedeflenmiştir. Devletin sahip olduğu bazı fabrikalar satılarak elde edilen gelir, bu reformların finansmanında kullanıldı. Ayrıca genişletilmiş karayolu, demiryolu ve hava ulaşım ağları ile ülkenin altyapısı modernize edildi. Sağlık alanında da önemli adımlar atılarak sıtma gibi hastalıklar ortadan kaldırıldı. Sanayinin gelişimi için teşvikler sağlanırken, endüstride çalışan işçiler için kâr paylaşım planları oluşturuldu.[5]
Beyaz Devrim’in bir diğer önemli unsuru da eğitim alanında yapılan reformlardı. Bu süreçte İran Okuryazarlık Birliği kurulmuş ve ülkenin okuryazarlık oranı iki katına çıkarılmıştır. Reformların amacı, tüm İran vatandaşlarının eğitimli ve refah içinde bir yaşam sürmelerini sağlamaktı. Özellikle kırsal alanlarda eğitim ve sağlık hizmetleri yaygınlaştırılarak sosyal adaletin sağlanmasına çalışıldı. Reformların sosyal boyutları, büyük ölçüde işçi sınıfına ve köylülere yönelikti; bu gruplara sağlanan toprak hibeleri ve ekonomik teşvikler, reformların merkezinde yer aldı.[6]
Beyaz Devrim, İran’ın dış politikasını da etkiledi. Şah, bu dönemde daha bağımsız bir dış politika izlemeye çalışarak Sovyetler Birliği ve Doğu Avrupa ülkeleriyle ekonomik ilişkiler geliştirdi. Artan petrol gelirleri, İran’ın sanayi projelerine yatırım yapmasını kolaylaştırdı ve ülkenin ekonomik kalkınmasını hızlandırdı. Petrol gelirlerinin artmasıyla birlikte devletin sanayi ve altyapı projelerine ayırdığı fonlar da büyük ölçüde arttı. Bu, İran’ın hem ekonomik hem de stratejik açıdan güçlenmesine katkı sağladı.[7]
Beyaz Devrim’in meşruiyetini sağlamak ve halk desteğini almak amacıyla 1963 yılında bir ulusal referandum düzenlendi. Bu referandumda 5.598.711 kişi reformları desteklerken yalnızca 4.115 kişi karşı oy kullandı. Ancak reform karşıtı muhalefet, referandumu boykot etti. Her ne kadar Şah, bu referandum ile halk desteğini göstermeye çalışsa da muhalefetin tepkileri Beyaz Devrim’in ilerleyen yıllarda karşılaşacağı zorlukların işaretiydi.
Sonuç olarak, Beyaz Devrim, İran’da geniş çaplı ekonomik ve sosyal dönüşümler sağlayarak modernleşme sürecinde önemli bir rol oynadı. Şah, bu reformlarla ülkenin gelişmesini hedeflerken aynı zamanda iktidarını güçlendirmeyi amaçladı. Ancak reformların yol açtığı sosyal ve politik gerilimler, uzun vadede toplumsal çelişkileri derinleştirdi. 1979 yılında gerçekleşen İran Devrimi, bu reformların ve Şah rejiminin yarattığı huzursuzlukların bir sonucu olarak ortaya çıktı. Beyaz Devrim, İran’ın tarihinde modernleşme çabalarını ve bu süreçteki toplumsal etkileri yansıtan bir dönem olarak değerlendirilmektedir.[8]