Che Guevara | |
---|---|
Guerrillero Heroico, 1960 | |
Küba Sanayi Bakanı | |
Görev süresi 11 Şubat 1961 - 1 Nisan 1965 | |
Başbakan | Fidel Castro |
Yerine geldiği | Makam oluşturuldu |
Yerine gelen | Joel Domenech Benítez |
Küba Ulusal Bankası başkanı | |
Görev süresi 26 Kasım 1959 - 23 Şubat 1961 | |
Yerine geldiği | Felipe Pazos |
Yerine gelen | Raúl Cepero Bonilla |
Kişisel bilgiler | |
Doğum | Ernesto Guevara 14 Haziran 1928 Rosario, Arjantin |
Ölüm | 9 Ekim 1967 (39 yaşında) La Higuera, Bolivya |
Defin yeri | Che Guevara Mozolesi Santa Clara, Küba |
Organizasyon | 26 Temmuz Hareketi Küba Sosyalist Devrimi Birleşik Partisi[1] Bolivya Ulusal Kurtuluş Ordusu |
Çocuk(lar) | 5 |
Mesleği | Doktor, yazar, diplomat, gerilla, devrimci, ideolog |
İmzası |
Ernesto "Che" Guevara (İspanyolca telaffuz: [ˈtʃe ɣeˈβaɾa];[2] 14 Haziran 1928[3] – 9 Ekim 1967) Arjantinli Marksist devrimci, doktor, yazar, gerilla lideri, diplomat ve askerî teorisyendir. Küba Devrimi'nin önemli bir figürü olarak kendisi, popüler kültürde her yerde bulunan bir karşı kültürel isyan simgesi ve küresel bir sembol hâline geldi.[4]
Genç bir tıp öğrencisiyken Güney Amerika'yı dolaşan Guevara; tanık olduğu yoksulluk, açlık ve hastalıklar karşısında dehşete kapıldı.[5][6] Latin Amerika'nın Amerika Birleşik Devletleri tarafından kapitalist sömürüsü olarak gördüğü bu durumun tersine çevrilmesine yardımcı olma arzusu, Guatemala'da Başkan Jacobo Árbenz yönetiminde gerçekleştirilen sosyal reformlara katılmasına neden oldu ve sonunda United Fruit Company'nin emriyle CIA desteğiyle devrilen başkan, Guevara'nın siyasi ideolojisini sağlamlaştırdı.[5] Daha sonra Meksiko'da Raúl ve Fidel Castro ile tanışan Guevara, onların 26 Temmuz Hareketi'ne katıldı ve ABD destekli diktatör Fulgencio Batista'yı devirmek amacıyla Granma yatıyla Küba'ya yelken açtı.[7] Guevara kısa sürede isyancılar arasında öne çıktı, ikinci komutanlığa terfi etti ve Batista rejimini deviren iki yıllık gerilla harekâtında önemli bir rol oynadı.[8]
Küba Devrimi'nden sonra Guevara yeni hükûmette önemli roller oynadı. Bunlar arasında devrim mahkemeleri sırasında savaş suçlusu olarak mahkûm edilenlerin temyiz ve idam mangalarını gözden geçirmek,[9] sanayi bakanı olarak tarımsal toprak reformunu başlatmak, ülke çapında başarılı bir okuma yazma kampanyasına öncülük etmek, hem Ulusal Banka'nın başkanı hem de Küba silahlı kuvvetlerinin eğitim direktörü olarak görev yapmak ve Küba sosyalizmi adına bir diplomat olarak dünyayı dolaşmak vardı. Bu pozisyonlar aynı zamanda Domuzlar Körfezi Çıkarması'nı püskürten milis güçlerinin eğitiminde[10] ve 1962 Küba Füze Krizi'nden önce Sovyet nükleer silahlı balistik füzelerinin Küba'ya getirilmesinde merkezî bir rol oynamasını sağladı.[11] Ayrıca Guevara üretken bir yazar ve günlükçüydü, La Guerra de Guerrillas isimli bir gerilla savaşı el kitabının yanı sıra gençliğinde kıtalararası motosiklet yolculuğuyla ilgili Diarios de motocicleta adlı çok satan bir anı kitabı yazdı. Deneyimleri ve Marksizm-Leninizm üzerine çalışmaları onu, üçüncü dünya ülkelerinin az gelişmişliği ve bağımlılığının emperyalizm, yeni sömürgecilik ve tekelci kapitalizmin bir sonucu olduğunu ve tek çarenin proleter enternasyonalizm ve dünya devrimi olduğunu ileri sürmeye yöneltti.[12][13] Guevara 1965 yılında Afrika ve Güney Amerika'da kıtasal devrimleri kışkırtmak için Küba'dan ayrıldı,[14] önce Kongo-Kinşasa'da başarısız oldu ve daha sonra Bolivya'da CIA destekli Bolivya güçleri tarafından yakalandı ve infaz edildi.[15]
Guevara, çok sayıda biyografi, anı, deneme, belgesel, şarkı ve filmle kolektif hayal gücünde kutuplaşmış, hem sevilen hem de sevilmeyen bir tarihsel figür olmaya devam etmektedir. Ölümünün sonucunda, sınıf mücadelesi için şiirsel çağrıları ve maddi teşviklerden ziyade manevi teşviklerle yönlendirilen "yeni bir insan" bilinci yaratma arzusunun bir sonucu olarak,[16] Guevara çeşitli sol hareketlerin önemli bir simgesine dönüşmüştür. Buna karşılık, siyasi sağdaki eleştirmenleri onu otoriterliği teşvik etmek ve siyasi muhaliflerine karşı şiddeti onaylamakla suçlamaktadır. Mirası konusundaki anlaşmazlıklara rağmen Time gazetesi onu 20. yüzyılın en etkili 100 kişisinden biri olarak seçerken[17] Alberto Korda'nın Guerrillero Heroico adlı fotoğrafı Maryland Institute College of Art tarafından "dünyanın en ünlü fotoğrafı" olarak gösterildi.[18]
Emperyalizme karşı, sömürgeci ya da yeni sömürgeci zincirlerden kurtulmak için siyasi silahlar, silahlar ya da ikisinin birleşimiyle yürütülen mücadele, geri kalmışlık ve yoksulluğa karşı mücadeleden ayrı değildir. Her ikisi de yeni bir adalet ve bolluk toplumunun yaratılmasına giden aynı yolun aşamalarıdır. ... Tekelci sermaye dünyayı ele geçirdiğinden beri, tüm kârı en güçlü ülkeler grubu arasında paylaştırarak insanlığın büyük bölümünü yoksulluk içinde tutmuştur. Bu ülkelerdeki yaşam standardı, bizim ülkelerimizdeki aşırı yoksulluğa dayanmaktadır. Bu nedenle, az gelişmiş ulusların yaşam standartlarını yükseltmek için emperyalizme karşı mücadele etmeliyiz. ... Proletarya enternasyonalizminin uygulanması, daha iyi bir gelecek için mücadele eden halklar için sadece bir görev değil, aynı zamanda kaçınılmaz bir zorunluluktur.