Placemaking, bir mekânı kullanan insan topluluğunun da katılımı ile insanların sağlığını, mutluluğunu ve refahını önceleyen kamusal alanlar tasarlama, planlama, yönetme süreci; ve bu düşünce etrafında şekillenen bir küresel hareketin adıdır.
Placemaking kavramı; kamusal mekânların, o mekânı kullanan çeşitli farklı niteliklere insanların (örneğin çocukların, kadınların, yaşlıların, engellilerin) kullanımına olanak tanıyacak şekilde ve onların katkısı ile planlanlanması ve yönetilmesini içerir. En basit tanımıyla, insanlarda içlerinde yaşamak, çalışmak, eğlenmek ve öğrenmek arzusu uyandıran kaliteli mekânlar yaratmak üzere gerçekleştirilen faaliyetleri ifade eder.
1960’lardaki kentleşme pratiklerine tepki olarak gelişen bu kavram, Kanadalı-ABD’li şehir kuramcısı Jane Jacobs ile ABD’li sosyolog, şehir plancısı William Holly Whyte'ın öncülük ettiği, “şehirleri otomobiller ve alışveriş merkezleri için değil; insanlar için tasarlamak'” düşüncesine dayanır. Jacobs ile Whyte’ın düşüncesini yaymak, yöntemlerini ülke genelinde uygulamak üzere 1975’te ABD’li şehir plancısı Fred Kent, “Project for Public Spaces (PPS) adlı kâr amacı gütmeyen kuruluşu kurmuştur.