![]() | Bu maddede kaynak listesi bulunmasına karşın metin içi kaynakların yetersizliği nedeniyle bazı bilgilerin hangi kaynaktan alındığı belirsizdir. (Ekim 2020) (Bu şablonun nasıl ve ne zaman kaldırılması gerektiğini öğrenin) |
![]() | Bu maddedeki üslubun, ansiklopedik bir yazıdan beklenen resmî ve ciddi üsluba uygun olmadığı düşünülmektedir. |
Uzay elbisesi, uçak pilotları ve özellikle astronotların vücutlarını dış etkilerden koruyarak çalışabilmeleri ve yaşayabilmelerini sağlayan bir elbisedir. Bu elbise, astronotun durumunun stabil kalmasını sağlar.
Uzay aracının gittikçe artan bir hızla boşluğa doğru yol alması sırasında, astronotları büyük tehlikeler bekler. Bu tehlikelerden bir tanesi de hız artışı veya ivmelenme neticesinde astronotların ağırlıklarının artmasıdır. Bu sırada astronotun damarlarındaki kanın ağırlığı, erimiş bir demirin ağırlığına eşit olur. Kan, vücudun bazı yerlerinden çekilerek başka yerlerde toplanır. Beyne yeterli kanın ulaşamaması ilk önce beyin dokularında hipoksiye ve daha sonra da ölüme yol açar.
Uzaya çıkan bir astronotun giydiği özel elbise, onu uzaya ulaştıran roket ve kapsül kadar önemlidir. Bu özel elbise olmadan astronotlar uzay boşluğunda, Ay üzerinde veya herhangi bir gezegende yürüyemezler. Bir araçtan ötekine geçemezler. Bu, uzayda herhangi bir atmosfer bulunmamasından dolayı, astronotların herhangi bir solunum ekipmanı olmadan solunum yapamamalarından kaynaklanmaktadır. Bu yüzden bu kıyafette nefes alımını sağlayan bir oksijen tüpü taşırlar. Atmosfer basıncı olmadığı için vücudun patlaması veya donması söz konusu değildir. Vücut; uzay boşluğunda çok az olan dış ortam basıncını kendi iç basıncıyla dengelemeye çalışsa bile kan ve diğer vücut sıvıları önemli ölçüde buharlaşmaya başlar. Ayrıca çok soğuk veya çok sıcak olan değişken bir ortamda, özel koruyucu olan uzay elbisesini giymek hayatî önem arz eder. Astronotların yanlarında taşıdıkları tüpler içlerinde oksijen bulundurdukları için hem astronotlara solunum için yeterli havayı sağlamakta hem de uzay elbisesi içinde suni basınç oluşturarak astronotların vücut basınçlarını dengede tutmaktadırlar. Uzay elbiselerinin yapı olarak önceleri biraz sert ve taşınmaları zor ekipmanlar olmalarına rağmen, teknolojinin gelişmesiyle daha esnek ve taşınması daha kolay versiyonları kullanılmaya başlandı. Uzay mekiği içerisinde astronotların özel uzay elbisesine ihtiyacı yoktur. Çünkü tamamen kapalı olan kabinin içi ya saf oksijenle ya da atmosferdeki doğal hava ile doldurulmuştur. Astronotlar uzay mekiği içinde uçuş tulumları (flight suits) veya günlük çalışma kıyafetleri (in-flight wear) giyerler. Ancak görev türüne ve aşamasına göre giydikleri kıyafetler değişebilir. Uzayda seyir halindeyken astronotlar daha rahat kıyafetler giyer. Bu kıyafetler, genellikle hafif, nefes alabilir ve esnek malzemelerden yapılmış tulumlar, tişörtler ve pantolonlar olur. Astronotlar, kabin ağırlıksız bir mekân olduğu için oturdukları yerlere kemerle bağlanırlar. Bu tulumlar da elektronik aletlerle donatılmıştır. Astronotun kalp atışı ve vücudunun ısısı bu aletlerle her an tespit edilir ve yerdeki kontrol merkezinde bulunan hekimler, uzaydaki astronotun sağlık durumunu gözlemleyebilir. Fırlatılış sırasında astronotlar, kapsül (havacılık) tulumu ile birlikte özel uzay elbiselerini de giyerler. Bunun nedeni bir kaza olması durumunda uzay elbiselerinin astronotları daha iyi koruyabilme kabiliyetlerindendir. Eğer astronotlar başarılı bir kalkış gerçekleştirirse bir saat kadar sonra uzay elbiselerini çıkarabilirler.
Aşırı irtifalarda kullanım için ilk tam basınçlı giysiler, 1930'ların başlarında bireysel mucitler tarafından tasarlandı. Uzayda bir insan tarafından giyilen ilk uzay giysisi, 1961 yılında Yuri Gagarin tarafından giyilen Sovyet SK-1 giysisiydi.